Mamografik taramaya başlama yaşı değiştirildi. Ne olacak şimdi?
Sağlık Bakanlığı meme kanseri tarama programını 50 YAŞ VE ÜSTÜ kadınlara İKİ YILDA BİR uyguluyordu ama birkaç ay önce taramaya başlama yaşı 40 olarak değiştirildi. Bu değişiklik daha çok kadının yaşamının kurtulması anlamına geliyor mu?
Sağlık Bakanlığı bir toplum taraması yapmakta ve başka birçok ülkede kullanılmakta olan protokolleri kullanmaktadır. Bu ülkelerin bazılarında 50 yaşından, bazılarında 40 yaşından itibaren tarama yapılmaktadır. Tarama sıklığı bazı ülkelerde bir yıl, bazılarında iki yıl, bazılarında üç yıldır. Taramada uygulanan mamografi pozisyonlarının (pozlarının) sayısı bile ülkeden ülkeye değişmektedir; bazıları tek pozisyonlu, bazıları iki pozisyonlu mamografilerle tarama yaparlar. Uygulamadaki farklılıkların temel nedeni taramaların maddi yüküdür. Her ülke, sağlık bütçesinde tarama kalemine ayırabildiği pay ile uyumlu bir program yapmak zorundadır. Toplum taramaları, belli bir yaş grubundaki bütün kadınları programa dahil etme zorunluluğu nedeniyle yüksek külfetli çalışmalardır. Bizim gibi nüfusu hızlı artan (genç nüfuslu) ve iç göç oranı yüksek ülkelerde bu külfet daha da ağırdır. Taramanın buna ayrılabilecek bütçe ile sınırlanması ve asgari gereksinimlere göre planlanması doğal ve gereklidir. Bu sebeplerle ben Sağlık Bakanlığı’nın önceki (50 yaş ve üstünü iki yılda bir tarayan) protokolünü haklı ve tutarlı buluyordum. İtirazım, tarama uygulamalarının yeterli ve güvenilir -MİŞ GİBİ sunulmasınaydı. Bugün aynı itirazlarım devam ediyor çünkü meme kanseri taramasının tek yolu olan radyolojik uygulamalarda halâ şiddetli bir NİTELİKSİZLİK hüküm sürüyor! Bunun en önemli nedeni, Türkiye’de radyologların yeterince etkin çalışmamaları. Onların yaptığı iş hakkında kendilerinden başka herkes konuşuyor ve bu yalan yanlış yönlendirmeler arasında halk çaresizce yolunu bulmaya çabalıyor. Oysa tarama ve tanıların nitelikli yapılması radyologların sorumluluğudur.
Şimdi yeni tarama protokolü sayesinde hiç kuşkusuz şimdikinden daha çok invaziv kanser teşhis edilecek ve daha çok kadın meme kanserine bağlı ölümden korunabilecektir. Ama öte yandan bunların sayısından ÇOK DAHA FAZLASI gereksiz meme ameliyatlarıyla sakatlanacak, hem ruhsal hem de fiziksel anlamda hayat kalitelerini kaybedecektir!
Kadınlar bu gerçekleri bilsinler ve taramalarını nasıl yaptıracaklarına kendileri karar versinler.